Donan zeytinyağında sahtecilik mi gizli? Doğruyu etiket söyler, ‘soğuk sıkım’ şart

TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı TipiMutfaklarımızın vazgeçilmez yıldızı zeytinyağı sadece yemeklerimizi lezzetlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda sağlığımıza da sayısız fayda sunuyor. Özellikle kış aylarında veya buzdolabında beklettiğinizde, zeytinyağınızın kıvamının değişip donduğunu fark ettiniz mi? İşte bu durumun bir nedeni var.

Soğuk havalarda donan zeytinyağını gördüğünüzde “Acaba yağım bozulmuş mu?” diye düşünebilirsiniz. Bu yazımızda, zeytinyağının donmasının arkasındaki bilimi, soğuk sıkım yönteminin sırlarını ve bu yağın etkilerini derledik.

Zeytin, insanlık tarihinin en eski meyvelerinden biri. Yaklaşık 4000 yıl öncesine dayanan kaynaklar, zeytinin anavatanının Mezopotamya olduğunu gösteriyor. Buradan Akdeniz havzasına yayılan zeytin, antik uygarlıkların vazgeçilmezi olmuş. Örneğin, Mezopotamya’daki arkeolojik kazılarda bulunan M.Ö. 2000’li yıllara ait duvar resimleri, kralların konuklarına zeytin ikram ettiğini tasvir ediyor.

Soğuk sıkım, zeytinyağının en kaliteli üretim yöntemlerinden biri. Bu süreçte, zeytinler erken hasat döneminde tam olgunlaşmadan dallarından toplanıyor ve aynı gün içinde işleniyor. Zeytinler, çekirdekleriyle birlikte taş değirmenlerde öğütülüyor, ardından hamur haline getiriliyor. En kritik nokta ise, üretim sırasında kullanılan suyun sıcaklığının en fazla 27 dereceyi aşmaması.

Çünkü yüksek sıcaklıklar, zeytindeki değerli vitaminleri, mineralleri ve antioksidanları yok eder. Soğuk sıkım sayesinde, bu besin maddeleri en az kayıpla yağa aktarılıyor. Piyasada satılan zeytinyağlarının çoğu üretim şekillerine göre sınıflandırılıyor. Erken hasat zeytinyağı olarak da bilinen soğuk sıkım, zeytinin tazeliğini ve doğallığını koruyor.

Eğer siz de hakiki bir zeytinyağı arıyorsanız, etiketinde “soğuk sıkım” yazanları tercih edin. Bu yöntem, sadece lezzeti artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yağın raf ömrünü uzatıyor ve besin değerini koruyor. Peki, soğuk sıkım zeytinyağının donması normal mi?

Hakiki zeytinyağı, soğuk ortamlarda donma eğilimi gösterir. Bu durum, yağın içerdiği doymamış yağ asitlerinin doğal bir tepkisi. Zeytinyağı, oleik asit gibi mono doymamış yağlar bakımından zengindir. Tabii ki, donma her zaman %100 kalite garantisi vermez, ama soğuk sıkım gibi doğal yöntemlerle üretilenlerde sık görülür. Ortam sıcaklığı arttığında, yağınız tekrar sıvı kıvamına döner ve hiçbir lezzet kaybı olmaz.

Kalp sağlığı söz konusu olduğunda, zeytinyağı adeta bir kalkan. Yüksek oranda oleik asit içeren bu yağ, kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolü artırıyor. Araştırmalar, düzenli zeytinyağı tüketiminin kalp krizi riskini %30’a kadar azalttığını gösteriyor. Damarları temizliyor, iltihaplanmayı azaltıyor ve kan dolaşımını düzenliyor.

Sindirim sistemi için de zeytinyağı bir harika. Antioksidan zengini yapısı sayesinde bağırsak floruğunu dengeliyor ve sindirimi kolaylaştırıyor. Kabızlık sorunu yaşayanlar için doğal bir müshil etkisi var. Metabolizmayı hızlandıran bileşenleri sayesinde, yağ yakımını da hızlandırıyor. Cilt bakımı söz konusu olduğunda, zeytinyağı doğal bir nemlendirici. Antioksidanlar sayesinde yaşlanmayı geciktiriyor, kırışıklıkları azaltıyor ve cildi koruyor.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”