Genel

Viyana’da Nükleer Enerji Konferansı

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından her geçen gün artan enerji talebinin karşılanması, nükleere ilişkin önyargı ve yanlış bilinen hususların giderilmesi ve nükleer enerjinin çevreci yönünü ele alan bir konferans düzenlendi.

Ajans tarafından ilk defa düzenlenen “Nükleer Enerji Programları için Paydaş Katılımı” başlıklı konferansa UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, nükleer enerjinin çevreci olduğunu anlatan “Pandora’nın Sözü” isimli belgesel filmin rejisörü Robert Stone’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden temsilci katıldı.

Programda konuşan UAEA Başkanı Grossi, bu konferans aracılığıyla nükleer enerjiye yönelik ön yargı ve yanlış bilinen konuları aydınlığa kavuşturmak ve her şeyden önce gerçek bilgiye dayalı bir diyalog geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Grossi, nükleer enerjinin çevreye zarar verdiğini, ciddi olumsuz yansımaları olduğunu savunanların, nükleer alanında çalışan bilim insanlarından konuya daha hakim olduklarını ileri sürdüklerini, ancak bu konferansa katılanlar dahil nükleer alanında çalışanların sesinin duyulmadığını ifade etti.

Nükleere ilişkin toplumların şüphe ve sorularını yanıtlamaya hazır olduklarını kaydeden Grossi, “İhtiyacımız olan şey, bu diyalog; bilgiyi ve sahada çalışanların deneyimlerini paylaşmak. İlginç bir noktaya değindik. İnsanlar yenilenebilir enerjiyi seviyor, değil mi? Kabul oranları yüzde 80. Ancak yenilenebilir enerji çevrelerine yaklaştıkça destek azalıyor. Nükleerde ise tam tersi, genel olarak sevilmeyen bir teknoloji, ama santrallerin yakınında yaşayanlar – California veya Almanya gibi nükleer karşıtı yerlerde bile – santrallerini sahipleniyor.” görüşünü paylaştı.

Grossi, “Yeşil nükleer atıkların çevreye salındığı ve bunun gelecek nesillerin yaşam alanlarını yok ettiği” gibi toplumu yanıltıcı söylem ve iddiaların uzun yıllardır dillendirildiğine işaret ederek, bunun gerçeği yansıtmadığını Ajansın nükleer atıkları da ciddi alamda denetlediğini, ancak toplumlarda oluşan bu algıyı kırmanın zor olduğunu anlattı.

Nükleer enerjiye ilişkin bir başka olumsuz durumun finansal kaynak bulmakta yaşanan zorluklar olduğuna dikkati çeken Grossi, uluslararası finans kurumlarında “nükleer enerjinin yasaklı faaliyet olarak görülmesini sağlayan” karmaşık düzenlemeler olduğunu, bu nedenle ihtiyaç sahibi düşük gelirli ülkelerin bu teknolojiye erişim sağlamak için gereken ekonomik desteği alamadığını ifade etti.

“Nükleer enerjinin barışçıl kullanımının faydalarını savunuyoruz”

Grossi, “Sürekli ‘nükleer pahalı’ deniyor, ancak diğer enerji kaynaklarının aldığı sübvansiyonlardan veya eşit olmayan rekabet koşullarından bahsedilmiyor. Karşılaştırmalar bu şekilde yapılınca, tartışma tek yöne çekiliyor. Oysa bugün ihtiyacımız olan şey, aydınlatıcı bir tartışma. Biz nükleer lobicisi değiliz. Savunduğumuz şey, nükleer enerjinin barışçıl kullanımının faydalarıdır. Ülkeler bunu seçebilir veya seçmeyebilir, ama ilk adım, doğru ve yanlışlar üzerine dürüst bir diyalog olmalı.” dedi.

“Enerji olmadan kalkınma, ütopik bir hayalden ibarettir”

Elektrik ihtiyacının hayatın her alanında hissedildiğini ve buna ilişkin talebin de büyüyerek arttığını belirten Grossi, “Elektrik talebinin akıl almaz bir hızla arttığı artık her alanda görülüyor. Hangi istatistiği seçerseniz seçin, bu böyle. Şu kesin ki, enerji olmadan kalkınma, ütopik bir hayalden ibarettir.” görüşünü paylaştı.

Grossi, fırsat buldukça gençlerle bir araya geldiğini ve özellikle yeni nesilde nükleere yönelik ön yargıların olmadığını, bu durumun nükleer enerjinin yayılması adına ümit verici olduğunu kaydetti.

Rejisör Robert Stone de Soğuk Savaş döneminde doğmuş birisi olarak nükleer karşıtı bir çevrede yetiştiğini ve ilk çalışmalarını bu yönde yaptığını, ancak daha sonra yaptığı araştırmalar doğrultusunda 2013’te nükleer enerjinin temiz ve çevreci bir enerji olduğunu anlatan Pandora’nın Sözü belgeselini çektiğini anlattı.???????

Stone, nükleer santrallerin bulunduğu dünyanın birçok ülkesinde gözlemler yaptığını, özellikle nükleer atığa ilişkin edindiği bilgilerin kendisini şaşırttığını kaydetti.

Fransa’daki bir nükleer tesiste 30 yıllık nükleer atığın bir metre genişliğinde 10 metre uzunluğundaki ince borularda depolandığını gözlemleme imkanı bulduğunu aktaran Stone, “Evet, bugün bile herkesin aklındaki soru bu: ‘Atıklar ne olacak?’ İnsanlara atıkların gerçekte neye benzediğini göstermek çok önemli. Kimse yeşil, sızan bir çamur olmadığını bilmiyor. Görsellerle anlatmak, zihinlerdeki algıyı değiştiriyor.” diye konuştu.

Stone, dünyada enerji talebinin Brezilya’nın yıllık üretimi kadar artış gösterdiğini ve bu talebi karşılamanın yalnız yenilenebilir enerjiyle mümkün olmadığını, bu nedenle nükleere ihtiyaç duyulduğunu, enerji olmadan kalkınmanın da mümkün olamayacağını sözlerine ekledi.???????

Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
batum escortstbilisi escortbatum escortbayan escortბათუმის ესკორტიtbilisi escortsescort batumHoliganbetRize escorttrabzon Escort